The Kings Speech’le tanıdığımız usta yönetmen Tom Hoper’ın iddialı ve bir o kadar cesur filmi The Danish Girl, oyuncuların devleştiği, mükemmel bir hikayenin usta bir kalem tarafından senaryolaştırılmasıyla tam bir sanat eseri ortaya çıkmış diyebilirim sanırım. Gidişatıyla bir an olsun sıkmayan ve akıcı bir senaryoya sahip olan film Avrupa’nın ilk transeksüelinin hikayesini anlatıyor. Anlatırken de öyle ince ince ve güzel işliyor ki, kendinizi olayların içinde buluyorsunuz. Oscarlı oyuncu Eddie Redmayne Danimarkalı ressam Einar Mogens Wegener’ı yani bir diğer deyişle Danimarkalı Kız Lilli Elbe’yi canlandırıyor.  Filmdeki performansıyla bu sene ikinci defa Oscar’ı almasını da beklemiyor değildim açıkçası ancak artık Leo abimizin ödülü kucaklaması gerekiyordu sanırım.

danishgirl

Adeta bir transeksüel tarafından canlandırılsa bu kadar gerçekçi olmayacak bir oyunculuğa kendimizi kaptırıyoruz ve film de bitiyor zaten.

Mutlu bir evliliği olan ünlü bir Danimarkalı ressam, eşiyle güzel günler yaşamakta ve eşinin de çizdiği resimler yavaş yavaş adından söz ettirmektedir. Bir gün modeli gelmeyen Gerda, eşi Einar’dan kadın kıyafetlerini giyip modellik yapmasını ister. Her şeyi başlatan da bu olaydır aslında. Fazla spoiler olmasın diye detaylara girmiyorum ancak 10 üzerinden 8 verdiğim bu film kesinlikle izlenmeye değer.

Film IMDB’de 10 üzerinden 7 almış. Türkiye’de görücüye 12 Şubat 2016 tarihinde çıktı. İstenilen gişeyi elde edemedi.

Buradan Kod Adı Londra isimli filmin eleştirisini okuyabilirsiniz.

İyi Seyirler